CUMHURİYET 29 EKİM BAYRAMINIZI KUTLUYORUZ






Hareketli Atatürk Resimleri 11





giriş

 


 

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır  rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

GENÇLİK HİTABESİ

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahlarin olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düsersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve seraitini düsünmeyeceksin! Bu imkan ve serait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düsmanlar, bütün dünyada emsali gorülmemis bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmis, bütün tersanelerine girilmis, bütün ordulari dağıtılmış ve memleketin her kösesi bilfiil isgal edilmis olabilir.

Bütün bu seraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri sahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düsmüs olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İste, bu ahval ve serait içinde dahi, vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç oldugun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.


İstiklâl Marşı

 

Turkish Youth!

Your first duty is forever, to prevent and to preserve the Turkish Independence and the Turkish Republic.
This is the unique foundation of your existence and your future.This foundation is your most precious treasure.
Also in the future, there will be malevolent people who wish to deprive you of your treasure.One day, if you feel obliged to defend your independence and your republic, you must not consider the possibilities and the circumtances of the situation before taking up the duty.These possibilities and circumtances extremely may appear unconveniently.The enemies who shall be in conspiracy to your independence and republic, may be the parts of such kind of a victory that, similar of which has been unprecedented in the annals of the world.
By violance and tricks,all the fortresses of your beloved motherland may be captured, all its shipyards may be occupied, all its armies may be dispersed, and any parts of your country may be occupied.
Rather tragic and gravious than these circumtances, it may be that, those, governing the country, may be in error, misguided and may even be in treachery. Furthermore; they may amalgamate their personal benefits with the political aims of the invaders.
Nation, within impoverishment, might have become ruined and exhausted.
Youth of Turkiye's future! Even in such affairs and circumtances, your duty; is to prevent the Turkish independence and the republic.
The strength you need, exists in your noble blood.